Ege Rallisi’nde tüm gözler onun üzerinde olacak!

Ege Rallisi’nde tüm gözler onun üzerinde olacak!

Bugün İzmir’de startı verilecek Ege Rallisi’nde tüm gözler, 3 kez üst üste Türkiye kadın pilotlar birinciliğini elde eden Simin Bıçakcıoğlu’nun üzerinde olacak. Bıçakcıoğlu, cadde yarışlarıyla başlayan ralli serüvenini HT Cumartesi’ye anlattı.

Simin Bıçakcıoğlu çok genç, güzel bir kadın. O bir rallici. Son 3 yarışını lider bitirmiş, 3 yıl art arda Türkiye Ralli Şampiyonası’nda kadın pilotlar birincisi olmuş bir kadın. Koç Üniversitesi mezunu Bıçakcıoğlu, bir yandan da kendi şirketini kurmuş, işinde gücünde tam gaz devam ediyor hayatına. “10 parmağında 10 marifet” dediklerinden yani. Genç yarışçıyla Ege Rallisi için İzmir yoluna çıkmadan buluşup hikâyesini konuştuk.

Kimdir Simin Bıçakcıoğlu?

26 yaşındayım. Koç Üniversitesi’nde İngiliz dili ve karşılaştırmalı edebiyat okudum aslında.

Bambaşka bir alan…

Bölümümle ilgili bir şey yapmayı hiç düşünmedim. Okulu bitirdikten sonra aile şirketinde çalışmaya başladım, ardından kendi lojistik şirketimi kurdum.

Ralli nasıl başladı?

Bu arada üniversite yıllarımda motor sporları serüvenim de başlamıştı. Önce 2 yıl boyunca pistte yarıştım. Daha sonra tırmanma ve otokros gibi farklı disiplinler denedim. Ralli ise hepsinin toplamı gibiydi ve en son burada karar kıldım. Çünkü ekip ruhu var ve bu hem iş hayatı hem de özel hayat için öğrenilmesi gereken bir şey. İnsanlarla birlikte çalışmayı öğrendiğiniz zaman hem kendinize hem başkalarına faydanız oluyor.

“Aradığımı buldum” diyor musunuz?

Geçici olup olmadığını, hastalık mı, tutku mu, ne olduğunu bilmiyorum gerçekten. Küçüklüğümden beri hep otomobillerin tepesindeydim. Sonra ailem yönlendirdi, yoksa benim çok da haberim yoktu ralliden falan.

Aile de sıradışıymış. Genelde anne babalar uzak tutar çocuklarını, motosiklet falan almazlar.

Ben onlar sayesinde başladım. Sonrasında da ilk eğitimlerimi alıp 18 yaşımda yarışlara girdim.

Nasıl fark ettiler ilginizi?

Başta caddelerde yarış yapıyordum. O zamanlar tabii yanlış olduğunu bilmiyorsunuz. Hemen fark edip yönlendirdiler. Yoksa ben otomobil kullanırken kemer bile bağlamıyordum. Şimdi her detayı öğrenince çok hassaslaştım.

Sokak yarışları gerçekten tehlikeli, yapanlara ne söylerdiniz şimdi?

Maalesef. Evet ben de yaptım ama işin ciddiyetini gördükten sonra bıraktım. Eğitim almaya başlayınca gazlamanın, yanlamanın ve bunu yolda yapmanın ne kadar sakıncalı olduğunu görüyorsunuz. Hem kendinizi hem insanları tehlikeye atıyorsunuz. Şimdi de Türkiye’de trafik kurallarına en çok uyan insan olabilirim. Sürat yapmam, sakin kullanırım.

Yarıştaki panik anlarını nasıl yönetiyorsunuz?

Normal hayatta soğukkanlı biri değilim. Tezcanlı ve paniğimdir ama rallide tam tersi, aşırı soğukkanlı oluyorum. “İçimizden başka biri çıkıyor sanki” diyoruz arkadaşlarla. Çünkü son karneniz verilene kadar hiçbir şey net değil. Ne zaman “Tamam kazanamadık” desem, rakibim beni geçmiş olmasına rağmen bitişe 100 metre kala durup kaldı ve ben birinci oldum. Bir yandan da hırsı, rekabet duygusunu daha tatlı hale getirdim. Çünkü daha fazlasının hem bana hem çevreme zarar verebileceğini gördüm.

‘Beni destekleyen 50 kişiden 5’i kaldı’

Bu kadar “erkek” kabul edilen bir sporun içinde kadın olmak nasıl bir duygu?

Ataerkil bir toplum olduğumuz için her şeyi erkeklerin daha iyi yapacağına inanılıyor. Bu kadar erkeğin olduğu bir sporda kadın olmak, onlarla rekabet edebilmek hatta onları geçerek başarılı olmak müthiş bir duygu.

“Elinin hamuruyla erkek işine karışma” diyen çıktı mı?

Olmaz mı, hem de çok.
Bir de başarılı olmaya başladığınız anda tırnaklarını çıkaranlar olur…

Hem de nasıl! Hem kadınlar hem erkekler için geçerli bu. Bir bakıyorsunuz sizi destekleyen kadınlar da “Erkek işi bu” der olmuş. Ben bu işe başladığımda arkamda destek olan 50 kişi varsa şimdi ancak 5 kişi kaldı. Kalan 45 kişi ya köstek olmuş ya da ben başarılı oldukça çekememiştir.

‘Hobi sürücüsü değilim’

Hız tutkusu diyebilir miyiz buna?

Hız tutkusu değil. Evet, hızlı gidiyoruz ama ralli hız üzerine bir spor değil.

Risk mi o halde?

Evet, o risk, o adrenalin… Nasıl çekiyor beni anlatamam. 5-4-3-2-1 diye sayılıp ışıkların söndüğü anı hiçbir şeye değişmem.

Ralli yapan kadının bir günü nasıl geçer? Ne yer ne içersiniz?

Sadece ralli yok hayatımda, sabah kalkıp işime gidiyorum. Lojistik şirketi devam ediyor. n Ama hobiden daha fazlası değil mi? O disiplini nasıl sağlıyorsunuz? Kesinlikle hobi sürücüsü değilim. Çok ciddi bir yatırım yapıyoruz. Öncesinde de birçok branşı denediğim ve lisanslı da oynadığım için bu disiplin hep vardı. Şimdi de devam ediyor.